Ankara gibiyim. Eksik içimde Karum’un çimlerinden yükselen neşesi. Ben deyim Saraçoğlu’nun terk edilmiş evleri, sen de Ulucanlar’ın keskin telleri.
Deneysel
Mert S. Kaplan blogundaki deneysel yazılar
Düşler düşüşü
17 Haziran 2019 | DeneyselDüşüşüm, sonunda yok olacak olsam da hiçbir şey yapmamaya göre daha tercih edilesi ve bu fedakarlıkla çıktığım yolda bulduğum fedakarlık dengesi olmakta olması gerekenin olmakta olduğu hissi ile dolduruyor zihnimi.
Tabaklar çoktan kırıldı
22 Aralık 2016 | DeneyselPeki olacak olanı anladığımızda bu gerçeklikle kalan zamanın tadını nasıl çıkarabiliriz? Nasıl aklımızdan atabiliriz?
Rızasız bahçenin gülü
28 Kasım 2016 | Deneysel“Rızasız bahçenin gülü derilmez” diyor Neşet Ertaş. İlk bakışta “Ne kadar ince bir düşünce” gibi geliyor. Peki ya görünmeyen bir şeyler de var mı burada?
Labirente kapı inşaa etmek
24 Kasım 2016 | DeneyselSadece gözlerimiz o küçük dünyamıza bakmaya o kadar alışmışlar ki, hem yükseklik korkusu paçalarımızdan akıyor hem de gözlerimiz kamaşıyor.
Sevgilerim
15 Haziran 2014 | DeneyselSesler, mimikler, kahkahalar… İzleri silinmek üzere olan, ancak imgeleri zihnimin uçsuz bucaksız ve yalnızlık yaşatan arka odalarına dolan birer anı şimdi. Hem de görmemek, duymamak, bilmemek için hiçbir neden yokken, insan olmaktan başka.
Ben erken doğmadım, çağım geri
4 Şubat 2014 | DeneyselÜretim; anlam ve değer taşımaktan öte, salt geçimlikçi bir zemine indirgenmişken bilimden, sanattan, ilerlemeden, özgürlük ve erdemden bahsetmek kimin haddine! Ben erken doğmadım, çağım geri.
Yastık Adam’ın ziyareti
4 Şubat 2014 | DeneyselNe teklif ettiğini hatırlamıyorum ama bir ara, için için teklifini kabul etmeyi istediğimi hatırlıyorum. Her şey hazırlanmış, sadece benim teklife vereceğim yanıt kalmıştı geriye.
Naber lan devrimci!
5 Eylül 2013 | DeneyselVe sen bu devlete karşı örgütlenip mücadeleye başladığında, devletin sana dayattıklarına itiraz edip alternatifini aramaya koyulduğunda çok dikkat etmelisin, çünkü savaştığın şeye dönüşebilirsin. Bir bakarsın kendi gücün ve etkin çerçevesinde bir devlet olmuşsundur. Yok öyle makro bir şeyden bahsetmiyorum. Üç kişi de olabilirsin…
Yazmalıyım
6 Mayıs 2012 | DeneyselSizleri bilmem, ama ben yazmalıyım. Kalemle altını üstüne getirdiğim tarlanın anızını yakabilmek için yazmalıyım, olur da bir gün giyotinin soğukluğunu hissedersem boynumun değil de bileklerimin koptuğuna üzülmek için yazmalıyım, ellerimle uçmayı öğrettiğim uçurtmanın ipini kendim kesebilmek için yazmalıyım, avucumun içindeki küçük rüzgar gülünü yel değirmenine çevirmek ve büyük emeklerle yükselttiğim yel değirmenine yine kendim savaş açmak için yazmalıyım.