Bir taşla 23 sanık
Ankara Üniversitesi akademisyeni Aysun Gezen'in üniversite kampüsü içinde gözaltına alınma anı.

Bir taşla 23 sanık

23 sanıklı yaralama davasında beraat kararı verildi. IŞİD ablukasındaki Kobani’ye destek amacıyla yapılan eylemler sırasında polis müdahalesi ile çıkan olaylarda hafif şekilde yaralanan S.Y. tek bir taş ile meydana gelen yaralama için aralarında akademisyenlerin de yer aldığı 23 kişi hakkında dava açmıştı.

Kategori:Haber

Yayımlanma:


Muhalif geleneği nedeniyle iktidarın hedefinde olan ve barış bildirisine imza atan akademisyenlerinin ihraç edildiği Ankara Üniversitesi’nde (AÜ) hiçbir muhalif etkinliğe izin verilmiyor. Polis baskınları ile gündeme gelen üniversitede stant açılması, bildiri dağıtılması gibi eylemlere dahi biber gazı ile müdahale edilip öğrenciler gözaltına alınırken herhangi bir delile dayandırılmadan açılan davalar ile de akademisyen ve öğrencileri üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor.

Bu davalardan biri de aralarında o dönem AÜ’de akademisyen olan ve KHK ile görevinden ihraç edilen KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen’in de yer aldığı 23 akademisyen ve öğrenci hakkında açılan yaralama davası. Sanık avukatlarının hiçbir somut delilin olmadığını söylediği ve “Tek bir taş ile gerçekleşmiş bir yaralama olayı için 23 kişi suçlanıyor. Taşı 23 kişi birlikte mi attı? Bunun mantıkla bir izahı olamaz” şeklinde savunma yaptığı 3 yıldır devam eden davada tüm sanıklar için beraat kararı verildi.

9 Ekim 2014’te IŞİD’in ablukası altında olan Kobani’ye destek amacıyla AÜ Cebeci Kampüsü’nde barışçıl olarak başlayan eylemlerde eylemcilerin kampüs önündeki yola oturarak yolu trafiğe kapatması üzerine polis eylemcilere müdahale etti. Polisin biber gazı ve TOMA ile müdahale ettiği eylemciler, polise taş ile karşılık verdi. Eylemcilerin kampüs içine çekilmesinden yaklaşık 40 dakika sonra Rektör Erkan İbiş’in izni ile kampüse giren polis, 23 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında polisin kampüse girme iznini kimden aldığını öğrenmeye çalışan ve şiddet olaylarının tırmanmaması için mücadele eden akademisyenler de yer aldı.

Yaşanan olaylarla ilgili olarak toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ve mala zarar verme suçlamaları ile Ankara 35. Aliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı. Olaylar sırasında hafif şekilde yaralanan ve o dönemde AÜ İletişim Fakültesi öğrencisi olan S.Y. ise davaya müşteki sıfatıyla müdahil olmak istedi. Sanık avukatlarının davada yaralama suçu olmadığı, bu nedenle yaralama şikayeti ile davaya müdahil olamayacağı şeklindeki itirazına rağmen hakim S.Y.’nin talebini kabul etti. Ancak daha sonra müdahil olma kararının bozulmasının ardından ayrı bir dava açan S.Y. yaralanmasına neden olan olaydan 40 dakika kadar sonra gözaltına alınan 23 kişiden davacı oldu. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada hakiminin verdiği diğer dava ile birleştirme kararı Ankara 35. Aliye Ceza Mahkemesi tarafından geri gönderildi. Bunun üzerine sanık ifadelerinin alınmasına başlanılan davanın 3’üncü duruşmasında karar verildi.

Dava dosyasında somut bir delil bulunmaması, iddianamede müştekinin ağır şekilde yaralandığı kabul edilmesine rağmen adli tıp raporunda hafif yaralama olduğu bilgisinin olması ve kamu denetçisi raporuna göre müştekinin yaralanmasına neden olan taşın kampüs dışından atılmış olduğu şeklindeki kararını göz önünde bulunduran davanın hakimi, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ve mala zarar verme suçlamaları ile Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava ise devam ediyor.