Cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğini gidermeye yönelik çalışmaları hızlandırmak amacıyla Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu (EPIC) tarafından özel gün olarak kabul edilen 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü, bul yıl ilk kez toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı ücret eşitsizliğine dikkat çekti. Dünya genelinde kadınlar erkeklerin kazandığı her bir dolara karşılık 80 cent’in altında gelir elde ederken Türkiye’de ise ücret eşitsizliği oranı AB ve OECD ülkeleri ortalamasına göre çok daha fazla. Türkiye’de kadınlar erkeklere göre yüzde 31,4 daha az gelir elde ediyor ve kadınların erkekler karşısında kanun koyucu, üst düzey yetkili ve yönetici pozisyonlarında çalışma oranı 9 kat daha az. Çalışanlardan kendi kurumunda ücret eşitsizliği olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 54’te kalıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, Uluslararası Eşit Ücret Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda cinsiyet temelli ücret eşitsizliği sorununa dikkat çekti. “Dünyanın dört bir yanında onlarca yıldır süren savunuculuğa, eşit ücret için olan düzinelerce yasaya rağmen kadınlar erkeklerin kazandığı her bir dolara karşılık 80 cent’in altında gelir elde ediyor” dedi. Eşit ücret yasaları bu durumu düzeltmeyi başaramadığını dile getiren Guterres, çözüm bulmak için meselenin daha derinine inilmesi gerektiğini söyledi. Bu konuda farkındalığın artırılması için Uluslararası Eşit Ücret Günü’nün bu yıl ilk kez kutlandığını dile getiren Guterres, “Kadınların neden daha düşük ücretli işe yönlendirildiğini, neden çoğunlukla kadınların çalıştığı mesleklerin daha düşük maaşlı olduğunu, neden birçok kadının yarı zamanlı işlerde çalıştığını, neden çocukları olunca kadınların maaşları azalmasına rağmen erkeklerin maaşlarının genellikle arttığını ve neden kadınların yüksek gelirli işlerde yükselmede engelle karşılaştığını sormalıyız. Çözümlerden bazıları zararlı cinsiyet klişelerini sona erdirmek, kurumsal engelleri ortadan kaldırmak ve aile sorumluluklarını eşit olarak paylaşmakta yatıyor. Eşit ücret sadece kadınlar için değil, herkes için onurlu ve adil bir dünya inşa etmek için gereklidir” ifadelerini kullandı.
Kadınlar yüzde 31,4 daha az kazanıyor
Türkiye’de ise ücret eşitsizliği oranı AB ve OECD ülkeleri ortalamasına göre çok daha fazla. DİSK/GENEL-İŞ Araştırma Dairesi’nin hazırladığı rapora göre, kadınlar erkeklere göre yüzde 31,4 daha az gelir elde ediyor. Kendi hesabına çalışan kadınlar erkeklere göre yüzde 77,3, yevmiye ile çalışan kadınlar ise erkeklere göre yüzde 85,8 daha az gelir elde ediyor. Ücretli olarak çalışan kadınlar, ücretli olarak çalışan erkeklere göre yüzde 20,7 daha az kazanırken, işveren olarak çalışan kadınlar, işveren olarak çalışan erkeklere göre yüzde 20,2 daha az kazanıyor. Yıllar geçtikçe Türkiye’deki cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğindeki makas da artıyor. 2007 yılında kadınlar erkeklerden yüzde 10,9 daha az ücret elde ederken, bu oran 2019’a gelindiğinde yüzde 20,7’ye yükseldi.
İşgücüne katılım oranı yarı yarıya
Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı, kadınların çalışma hayatındaki yeriyle ilgili en çarpıcı verilerden biri. TÜİK’in Haziran 2020 işgücüne katılım istatistiklerine göre, Türkiye’de 15 yaş üstü erkeklerde iş gücüne katılım oranı yüzde 67,6 iken bu oran kadınlarda yarı yarıya düşerek 30,8’de kalıyor. AB ve OECD üye ülke ortalamalarına bakıldığında ise kadınların işgücüne katılım oranları yüzde 52’den fazla. Türkiye ile benzer demografik ve sosyo-ekonomik yapılara sahip ülkelerden İtalya’da kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 41,1, Yunanistan’da yüzde 44,3, Güney Afrika’da yüzde 48,4, İspanya’da ise yüzde 53.
Kadınlar ayrımcılığa uğradığını düşünüyor
Danışmanlık şirketi PwC Türkiye’nin gerçekleştirdiği Çalışma Hayatında Cinsiyet Eşitliği Araştırması’na göre, tüm dünyada cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği verileri göze çarparken, Türkiye’de yapılan araştırmaya katılan kadın ve erkeklerin yüzde 54’ü kendi kurumlarında ücret eşitsizliği olmadığını düşünüyor. Bir iş başvurusu ya da iş görüşmesi sürecinde ayrımcılığa uğradığını düşünen kadınların oranı erkeklerin oranının iki katından fazla. Katılımcıların arasından ileride kendilerini üst düzey yönetici olarak görmeyen kadınlar daha çok kurumların politikalarını ve kariyer olanaklarını sebep olarak ilk sıraya koyuyor. Türkiye’deki kadınlar dünya geneline göre iki kat daha fazla ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyor. Türkiye’de ve dünyada kadın-erkek arasında ücret eşitsizliği olduğunu düşünen kadınların oranı ise erkeklerin iki katı.
Yöneticilikte eşitsizlik 9 kattı aşıyor
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre, kadın oranını erkek oranına bölerek elde edilen skora göre ekonomik katılım ve fırsat alanında Türkiye’nin skoru 0,478 ile eşitlik skoru olan 1’e çok uzak. Eşit iş için eşit ücret başlığında bu skor 0,581 olurken kadınların erkekler karşısında kanun koyucu, üst düzey yetkili ve yönetici pozisyonlarında çalışma skoru 0,174’e kadar geriliyor.