O ve kadın: Söz

O ve kadın: Söz

Kadınla göz göze geldiği anda şimdiye kadar hiç umursamamış olduğu şey aklına gelerek kadının kim olduğunu merak etti.

Kategori:Öykü

Yayımlanma:


Art ardına öpücükler konduruyordu kadının vücuduna. Parmaklarını, kadının vücudunu tanımak için suda yazı yazarcasına yavaş yavaş gezdiriyordu teninde. Dudaklarının aldığı lezzeti burnuyla tamamlamak için kokusunu derinlerine çekiyordu. İki vücut daha da yakınlaşıp birbirine yapışınca kulağına bir şiir gibi fısıldanan kadının nefes alıp verişiyle birlikte göğüs kafesinde de kadının hızlanan kalp atışlarını hissetmeye başladı. Kadınla göz göze geldiği anda şimdiye kadar hiç umursamamış olduğu şey aklına gelerek kadının kim olduğunu merak etti. Parmaklarını, kadının başak sarısı ve beline kadar uzanan ancak şu anda omuzlarıyla başının altına sonbahar yaprakları gibi serilmiş olan saçlarının arasına soktu ve kadının gözlerine doğru daha derin bakışlarını yöneltti. Vücutları birbirlerini daha çok ısıtıyordu. Cinsel organını kadının cinsel organına sürtmeye başlamıştı çoktan. Parmaklarının yavaş yavaş gezinmesi yerini sert okşayışlara bırakmıştı ve kadının vücudunu yoğurur gibi sıkıyordu. Daha fazla zevk almak için aklını kurcalamaya başlayan şeyleri bir kenara koyup kadının dudaklarına eğildi. Birbirlerinin dudaklarını parçalarcasına öpüşüyorlardı. Kadının dilini onun ağzına sokmasıyla onun kadının içine girmesi aynı anda oldu. Kadın uzun tırnaklarını onun sırtına geçirmeye başladı ve kadının onu tahrik eden nefes alıp vermelerine inlemeleri eklendi. Göğüslerini vücuduyla ezerken gözleri tekrar kadının gözlerine takıldı. İçine girip çıkarken gözlerini kadının gözlerinden ayırmamaya başladı. Kadın da onun gözlerinin içine bakıyordu ancak arada gözlerini kapatıp tüm algılarını cinsel organına yönlendirmek istercesine kendini onun kollarına bırakıyordu. O ise kadın gözlerini kapattığında gözlerini kadının alnına çeviriyor, kadının belki de onun ilgisini tek başına çekmeye yetecek güzellikteki saçlarının başladığı yere bakıyor bazen de kadının alnındaki gözeneklerden çıkıp büyüdükten sonra kaşının üzerinden yan tarafa yuvarlanan ter damlalarını takip ediyordu.

Kayıp giden bir ter damlası ile birlikte düşünceleri karmaşıklaşmaya başladı. Aklına binlerce soru üşüştü.

Bu kadın neden şu an benimle birlikte? Beni daha önce ilişkiye girdiği ya da benden sonra ilişkiye gireceği erkeklerle kıyaslayacak mı? Elbette kıyaslayacak, peki daha mı iyi hatırlayacak beni yoksa daha mı vasat? Bir dakika ya, beni hatırlayacak mı? Peki ya eski sevgilim? O beni hatırlıyor mudur? Hani sadece birbirimizin olacaktık? Bu kadın da nerden çıktı şimdi? Onun da içine başka bir erkek giriyor mudur şimdi, başka bir erkeğin koynunda kendinden geçiyor mudur? Bu kadar güçsüz müydü verdiğimiz söz? Peki ya söz sadece gelecek için mi verilir? Geçmiş için de söz verilemez mi? Geçmişimin de düzgün olması gelecekteki eş ya da eşlerime karşı sorumlu olduğum ödevim değil midir? Hem bunu yapmak zorunda mıyım, çok mu gerekli bir şey ki şu an tanımadığım bir kadının üzerindeyim?

Düşünceleri bir anda dağıldı ve menisinin cinsel organına geldiğini fark etti. Bir an vazgeçmeyi düşündü ancak geç kalmıştı. Kadının gözlerinin içine bakarak derinliklerine boşaldı ve bir kaç saniye sonra moloz yığını gibi kadının üzerine seriliverdi.

O an, kendi kişiliği hakkındaki düşünceleri biraz önce içine çekmeye doyamadığı kadının ter kokusu kadar iğrençti.