O ve kadın: Yunus

O ve kadın: Yunus

Artık onunla yüzmek istemediğini söyledi dişi yunus balığı. Artık ona karşı soğuk, sert ve sessiz olmak istiyordu. Belki solungaçlarını beğenmiyordu, belki yüzme tekniğini, belki bir neden yoktu belki de her şey bir nedendi dişi yunus balığı için, sadece sıkılmıştı artık ve bir anda kaya oluverdi.

Kategori:Öykü

Yayımlanma:


Artık onunla yüzmek istemediğini söyledi dişi yunus balığı. Artık ona karşı soğuk, sert ve sessiz olmak istiyordu. Belki solungaçlarını beğenmiyordu, belki yüzme tekniğini, belki bir neden yoktu belki de her şey bir nedendi dişi yunus balığı için, sadece sıkılmıştı artık ve bir anda kaya oluverdi. O ise her gün kendisiyle yüzmek istemediğini duymaktan yıpranmıştı, gözyaşları içinde okyanusa açıldı. Gece gündüz demeden aylarca yüzdü. Dünyasının diğer ucuna ulaştı. Kendini aramaya koyuldu ve okyanusun derinlerine yöneldi. Güneş ışıklarından uzaklaştıkça karanlıklaşan dünyasında kişiliği üzerindeki baskı da gittikçe artıyor, dibe indikçe dünyasının kirli yüzünü görüyordu. Derinlere ulaşıp kendi cevherini bulduğunda kayanın tekrar dişi yunus balığı olacağına inancı tamdı. Ancak kendine söylediği yalanlar zamanla birikip dev bir köpek balığına dönüşmüş ona engel oluyor, hayatında yaptığı hatalar ise yosunlaşarak yüzüne çarpıp, yüzgeçlerine dolanıyordu. Belki de dünyasının derinliklerinde gizli olan hazineye yaklaşmak üzereydi ancak dip dalgaları ile daha fazla boğuşamadı, yıllardır ona hayat veren su şimdi acımasızca onu boğuyordu. Tekrar yüzeye çıkmak için geldiği yoldan geri döndü. Yolda yüzüne çarpan hatalarını kabul etmesi bu kez yosunları inci tanelerine dönüştürmüştü. Yüzeye çıktığında sanki bin yıllardır yaşıyormuşçasına yorgundu. Dahası genç bir bedende ihtiyar bir ruhu taşımak acı verici geliyordu. Hazineyi bulabilse belki yaşama amacını da anlayabilirdi, belki de bunu öğrenmek onu yaşayan bir ölüye ya da akıllı bir deliye dönüştürebilirdi. Su soğuk değildi ama üşüyordu. Yorgun bedeni ve bulanık zihni ile kolay bir av olabilirdi. Hayat onu girdabında boğabilir ya da dev köpek balığının kanlı dişlerini yüzgeçlerinde hissedebilirdi. O anda bir zamanlar onunla yüzen şimdi uzak diyarların belirsizliğinde soğuk ve sessiz bir kaya olan dişisine sığınmayı her zamankinden çok istedi. Ne bir rüzgâr ne bir dalga vardı zifiri karanlıkta. Güneş yeniden doğmayacak der gibi uçuyordu kuşlar. Ne kadar canı yanarsa yansın her defasında gücünü yeniden toplayıp intihar etmek için kendini kayaya çarpmak, bedenini parçalamak istiyordu. Nerede olduğunu bilmediği kayaya doğru yüzmeye başladı. Ancak çok yavaş yüzüyordu, çünkü yorgundu. O kadar yorgundu ki tüm dünyayı yüzerek geçebilirdi.