Toplum gelecek kaygısı yaşıyor

Toplum gelecek kaygısı yaşıyor

KONDA’nın araştırmasına göre Türkiye’de toplumun önemli bir kısmı çevre ve kendi geleceği konusunda endişeli, kendi geleceği için ülkeyi terk etmeye hazır ve maddi güçlük yaşıyor. İnsanlar depresif bir hayat sürüyor, güvenlik kaygısı yaşıyor ve Türkiye için iç çatışma ve savaş tehdidini en yakın tehlike olarak görüyor.

Kategori:Haber

Yayımlanma:


Toplumsal araştırma şirketi KONDA, Türkiye’nin 2018 yılında dair demografik matrisini çıkardığı verileri yayımladı. Türkiye’de yaşayanların hayat algıları ve düşüncelerine dair çarpıcı sonuçları ortaya koyan araştırmaya göre, Türkiye’de yaşayanların yüzde 65’i nükleer santral, yüzde 66’sı HES’lerin yapılmasına karşı. Yüzde 63’ü hayalleri için ülkesinden vazgeçebileceğini söylüyor. Yüzde 66’sı Türkiye’deki Suriyelilerin kendisinden daha iyi koşullarda yaşadığını, yüzde 48’i Almanya’nın 3. Havalimanını kıskandığını düşünüyor. Yüzde 70’i af yasasının çıkmasını istemezken yüzde 19’u sokağa çıktığı zaman kendini güvensiz hissediyor. Yüzde 54’ü sağlık harcamalarını karşılayamamaktan, yüzde 66’sı ise hayat standartlarını koruyamamaktan kaygılı. Yüzde 74’ü son bir haftada bunalmış hissetmiş, yüzde 74’ü birikim yapamıyor, yüzde 40’ı Türkiye’de bir iç çatışma çıkmasını, yüzde 35’i ise Orta Doğu’daki savaşın yayılmasını Türkiye için en yakın tehlike olarak görüyor.

KONDA Barometresi 2018 Yıllık Raporu, 2018 yılına dair Türkiye toplumu ile ilgili verileri ortaya koydu. 5 temel demografik özellikten ve kesişimlerinden ortaya çıkan 104 farklı kümeyi interaktif veri görselleştirme sistemi ile yayımlayan KONDA’nın araştırmasına göre Türkiye, haberleri takip ederken en çok içeriğe önem veriyor. Yüzde 43 oranına sahip olan içeriği yüzde 23 ile kanal, yüzde 22 ile sunucu, yüzde 12 ile de konuk/yorumcu faktörleri izliyor. İnsanların yüzde 54’ü devlet düzeninin korunması için bazı olaylardan sonra medyaya yayın yasağı getirilebileceğini savunuyor. Yüzde 46’sı ise yayın yasağına karşı.

Toplumun yüzde 77’si eşitsizliği azaltmak için devletin yüksek gelir sahiplerini vergilendirmesi gerektiğini savunurken yüzde 11’i bu görüşe karşı çıkıyor. Yüzde 65, baraj veya yol yapmak için ormanların bir kısmının feda edilmesine karşı, yüzde 20 ise ormanların bir kısmının feda edilebileceği görüşünde. Son yıllarda Türkiye’de sel, fırtına, aşırı sıcaklık, kuraklık gibi düzensiz hava olaylarının arttığını dile getirenlerin oranı yüzde 77 düzeyinde. Nükleer santrallerin yapılmasına karşı olanlar yüzde 65’lik bir kesimi oluştururken insanların yüzde 66’sı hidroelektrik santrallerinin (HES) doğaya ve köylüye çok zararı olacağı için asla kurulmaması gerektiği görüşünde.

Toplumun yüzde 48’i evini kombi ile yüzde 36’sı ise soba ile ısıtıyor. İnsanların yüzde 10’ı merkezi ısıtmaya sahip bir dairede yaşarken ısınma ihtiyacı için sadece yüzde 4’ü klima kullanıyor. Toplumun yüzde 79’unu oluşturan kesimin cep telefonunda sürekli oynadığı bir oyun bulunmazken yüzde 82’si ise internetten tanıştığınız biriyle yüz yüze görüşmemiş.

Yüzde 63’lük kesim hayalleri için ülkesini terk edebilir

Toplumun yüzde 74’ü birikim yapmıyor, yüzde 48’i çalışmıyor, yüzde 27’sinden fazlası ise işini kaybetmesi halinde yeni bir iş bulma konusunda ümitsiz. Ülkede yaşayanların yüzde 58’i tüm insanların sahip oldukları gelir ve refah bakımından 4 gruba ayrılması halinde kendinin ortalamanın altında yer alacağını, yüzde 30’u ortalamanın üzerinde yer alacağını, yüzde 11’i ise yoksul kesimde yer alacağını dile getirirken toplumun yalnızca yüzde 1’i kendisinin zengin kesimde yer alacağını düşünüyor. İnsanların yüzde 54’ü sağlık harcamalarını karşılayamamaktan yüzde 66’sı ise hayat standartlarını koruyamamaktan kaygılı. Yüzde 63’lük önemli bir kesim hayallerini gerçekleştirebilmek için ülkesinden vazgeçebileceğini belirtirken bu soruya ailesinden vazgeçebileceği yanıtını verenlerin oranı yüzde 26, dininden vazgeçebileceğini belirtenlerin oranı ise yüzde 11.

“Almanya kıskanıyor”

Toplumun yüzde 85’i aile fertlerinden birinin namusunu tüm ailenin namusu olarak görüyor. Yüzde 49’u önemli siyasi kararları siyasetçilerin değil, halkın vermesi gerektiğini, yüzde 66’sı ise Türkiye’deki Suriyelilerin kendisinden daha iyi koşullarda yaşadığını düşünüyor. Toplumun yüzde 34’ü İstanbul Boğazı’nda 17 trilyon dolar değerinde kontoryum elementi olduğunu ancak dış güçlerin çıkarılmasına izin vermediği fikrine sahipken yüzde 48’lik kesim ise Almanya’nın 3. Havalimanını kıskandığını düşünüyor.

Toplum iç çatışmadan endişeli

Toplumunda yüzde 54’ü bedelli askerliğin gelmesini onaylamıyor, yüzde 51’i Türkiye’nin mutlaka Avrupa Birliği’ne üye olması gerektiği görüşünde, yüzde 56’sı Rusya ile siyasi, askeri ve ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesi taraftarı, yüzde 56’sı merkezi sınavları düzenleyen ÖSYM’ye güvenmiyor, yüzde 62’si ise menemenin soğanlı olması gerektiği fikrinde. Toplumun yüzde 47’si devlet nizamı, hukuk düzeni, ekonomisi ve yaşam standardı açısından Türkiye’nin Avrupa ülkelerine benzemesi halinde mutlu olacağını belirtirken, insanların yüzde 40’ı “Türkiye için en yakın tehlike hangisidir?” sorusuna ülkede iç çatışmanın çıkması, yüzde 35’i Orta Doğu’daki savaşın yayılması, yüzde 13’ü ise ekonomik kriz yanıtını veriyor.