TGC, Gazetecilik Bildirgesi’ni güncelledi

TGC, Gazetecilik Bildirgesi’ni güncelledi

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, ilk olarak 1998 yılında yayımladığı Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ni toplumsal gelişme ve değişimler nedeniyle güncelledi. Dijital yayıncılık ve sosyal medyayla ilgili başlıkların eklendiği bildirgenin kapsamı ve başlıkları da genişletildi. Bildirgeye son zamanlarda önemi daha da artan yurttaş gazeteciliği, barış gazeteciliği, nefret söylemi, nefret suçu, ifade özgürlüğü, hayvan hakları, çevre ve iklim değişikliği gibi başlıklar eklenirken bildirgedeki gazetecilik tanımında ise değişikliğe gidilerek sendikal örgütlenme vurgusu yapıldı.

Kategori:Haber

Yayımlanma:


Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), ilk olarak 1998 yılında yayımladığı ve gazetecilik etiği açısından önemli bir başvuru kaynağı niteliğindeki Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ni güncelledi. Taslak olarak paylaşılan bildirgede genel olarak mevcut başlıklar altında sadeleştirme ve genelleştirmeler yapılırken kapsamı ve başlıkları da genişletildi.

Güncelleme ile nelerin değiştirildiğine GitHub’ın sürüm kontrol sistemi araclığıyla göz atabilirsiniz: https://gist.github.com/mertskaplan

Bildirgenin sunuş bölümüne teknolojik gelişmelerin etkisiyle dönüşen haber sektörünü nedeniyle, “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi; dijital platformlarda yapılan yayıncılık, gazete ve dergilerin sosyal medyadaki faaliyetlerini de kapsar” ifadesi eklendi. Teknoloji ile ilgili bir diğer değişim etkisi ise sosyal medya profilleri ile ilgili oldu. Bildirgenin “Gazetecinin temel görevleri” bölümünde yer alan “Gazeteci; bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses, belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz” ifadesi revize edilerek bildirgeye bilgiye erişim faaliyetinin yanı sırasında sosyal medyada da kimlik gizleme gibi yanıltıcı yöntemleri kullanamayacağı ifadesi eklendi.

Sendikal örgütlenme vurgusu

Gazetecilik tanımında anlamsal olarak bir değişikliğe gidilmezken bildirgede yer alan tanıma sendikal örgütlenme vurgusu eklendi. Gazetecilik tanımı içinde yer verilen “Basın ve yayın alanındaki her işletme, çalıştırdıkları gazetecileri, yasaların gazetecilere tanıdığı haklardan yararlandırmak zorundadır” ifadesinin son kısmı “sendikal örgütlenme de dahil olmak üzere tüm haklardan yararlandırmak zorundadır” şeklinde değiştirildi.

Gazetecinin hakları” bölümü altında yapılan en önemli değişikliklerden biri, basın-yayın organının çizgisi ile gazetecinin habercilik anlayışına dair oldu. Gazetecinin çalıştığı kurumun çizgisini dikkate alması gerektiği şeklindeki ifade bildirgeden tamamen çıkarıldı ve koşulsuz olarak “Gazeteci; doğruluğuna, tarafsızlığına ve nesnelliğine inanmadığı bir görüşü savunmaya veya meslek ilkelerine aykırı bir iş yapmaya zorlanmamalıdır” ifadesine yer verildi. Gazetecinin kaynağını açıklamaya zorlanamayacağıyla ilgili bölüme ise, elindeki belgeleri de açıklamaya zorlanamayacağına dair ifade eklendi.

Açık kapılar kapatıldı

Gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri” iken “Gazetecinin temel görevleri” olarak değiştirilen başlık altında da “Gazeteci; temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinlerle belgeleri değiştiremez, tahrif edemez. Yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın malzemesi kullanmaktan uzak durur” cümlesinin daha net ve genel hale getirilmesi için cümleden “temel” ifadesi çıkarıldı, “Yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın malzemesi kullanmaktan uzak durur” cümlesi ise bildirgeden tamamen kaldırılarak “uzak durur” ifadesi ile bırakılan açık kapı da kapatılmış oldu.

Gazetecinin temel görevleri başlığı altında yer alan “Gazeteci; her ne amaçla olursa olsun, tehdit ve şantaj gibi yollara başvurmaz. Gazeteci bu şekilde baskılara da karşı koyar. Gazeteci; her türlü baskıyı reddeder ve çalıştığı basın – yayın organındaki yöneticileri dışında kimseden işiyle ilgili talimat alamaz. Gazeteci; sıfatını taşımayı hak eden herkes meslek ilkelerine en yüksek seviyede uymayı taahhüt eder. Ülkesindeki yasalara saygılı olmakla birlikte, hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır. Mesleki olarak yalnızca meslektaşlarının ve kamuoyunun değerlendirmeleri ile bağımsız yargı organlarının kararlarını dikkate alır” ifadesi kaldırılırken “Gazeteci; mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve ‘sesini duyuramayanların’ sesi olmakla yükümlüdür” ifadesi eklendi.

Gazetecinin doğru davranış kuralları” bölümündeki başlıkların içeriği de genişletildi. Haber ve reklam başlığı altında “Gazeteciler ilan, reklam, tanıtıcı reklam veya sponsorlu metinleri yazmamalı reklamlarda yüzü ya da sesiyle yer almamalı, sosyal medyada da reklam, tanıtım, ürün yerleştirme yapmamalıdır” ifadesi eklendi. Bildirgeye kimlik veya özel durumlara dair ayrıştırıcı ve önyargılı davranılmaması, kişi ve kurumların hedef gösterilmemesi ve zor durumda kalan meslektaşları ile dayanışma içinde olunmasına dair bölümler eklenirken ve gazetecilerin dijital platformlarda da meslek etik kurallarını göz önünde bulundurması gerektiği belirtildi.

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konularda yaşanan toplumsal gelişmeler ışığında bildirgeye “Doğrudan haberin unsuru olmadığı sürece hiç kimse cinsiyet kimliği, cinsel yönelimiyle tanımlanamaz, tanımlanması gereken durumlarda da küçümsenip, aşağılanamaz” ifadesi eklendi.

Özendirici ve öğretici ayrıntılara yer verilmemesi gerektiği belirtilen intihar olaylarıyla ilgili olarak ise bildirgeye “sadece kamuoyunu ilgilendiren politik ya da ünlü kişilerin intiharı ile kriminal öneme sahip intihar vakalarını haber yapabilir” ifadesi eklenerek intihar vakalarının önüne geçilmesi için basına düşen rol de daha önemli hale getirilmiş oldu. Ek olarak bildirgeye son zamanlarda önemi daha da artan yurttaş gazeteciliği, barış gazeteciliği, nefret söylemi, nefret suçu, ifade özgürlüğü, hayvan hakları, çevre ve iklim değişikliği ve trafik kazaları başlıkları da eklendi.